Çorum Adalet Derneği Başkanı Avukat Yakup Alar, HDP'nin PKK terör örgütünün sözcüsü olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulundu.
Alar, açıklamasında şu sözlere yer verdi: "Siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ülkenin sorunlarına çözüm bulmak için iktidara talip olan siyasi partiler sorunun bir parçası olması halinde kuralların işletilmesi hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Terörle mücadele tüm siyasi partilerin ortak görevi olması gerekirken terör örgütlerinin temsilciliğinin ve sözcülüğünün yapılması durumunda yetkili organlarca gereğinin yapılması gerekir. Meclisteki bütçe görüşmelerinde de ortaya çıktığı gibi HDP, PKK'nın sözcülüğünü ve hamiliğini yapmayı sürdürmüş, kendisine tanınan seçmenlerini temsil etme hakkını kötüye kullanmıştır.
HDP'nin organize ettiği 6/8 ekim olayları, hendek ve çukur terörü, teröristlerin cenazelerine katılmayı zorunlu kılmaları, PKK'lı teröristleri araçlarında saklamaları, delilleri yok etmek için tırnakçılık yaparak teröristin cebinden telefonu almaları gibi yüzlerce yardım ve yataklık olayına karşına HDP milletvekilleri yapmış oldukları eylemler ile HDP'yi PKK'ya yardım ve yataklık konusunda odak haline getirmiştir. Anayasa ve siyasi partiler kanununa göre kapatılma davası açılmalıdır. Ancak son yapılan anayasa ve siyasi partiler kanununda yapılan düzenlemeler ile parti kapatmaları zorlaştırılmış, daha çok suça karışan parti üyelerine yaptırım ve hazine yardımının kesilmesi öngörülmüştür.
Terör örgütünün sözcülüğünü yapan HDP'nin belediyenin mali imkanlarını PKK'ya aktarması sebebiyle İçişleri Bakanlığı tarafından haklı bir uygulama ile kayyum atanarak belediyenin kaynaklarının PKK'ya gitmesine engel olunmuş ,söz konusu kaynakların halka hizmet olarak dönmesi sağlanmıştır. Ancak belediyelerdeki bu kaynak akışı kayyum ataması ile durdurulurken her yıl terör örgütü pkk nın sözcülüğünü ve hamiliği yapan HDP'ye bütçeden hazine yardımı yapılmaktadır. 2019 yılında 92 milyon TL, 2020 yılında 50 milyon TL alan HDP 2021 bütçesinden de 57,5 milyon tl hazine yardımı alacaktır.
Bir taraftan terörle mücadele için askerimiz polisimiz canıyla malıyla mücadele ederken ve bu mücadele için milyarlarca dolar harcama yapılırken diğer taraftan da terör örgütüne dolaylı olarak hazineden destek sağlanması insanın içini acıtmaktadır. Nasıl ki belediyelerdeki kaynak aktarımının önüne kayyum atması ile geçildi ise hazine yardımının kesilmesiyle de terörün dolaylı yoldan devlet eliyle beslenmesinin de önüne geçilecektir. Bu görev Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görevidir.
Geçmiş dönem uygulamalarına bakıldığında parti kapatmaları olumlu sonuç vermemiş, kapatılan parti mağduriyet edebiyatı yaparak başka isimle faaliyetine devam ettiği görülmüştür. Anayasa ve siyasi partiler kanununa göre parti kapatmak zorlaştırıldığından ve çözüm olmayacağından terör örgütüne destek sağlayan partilerin hazine yardımları ve maddi imkanlar kesilmeli ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun tabiriyle millet derinden bir ohh çekmelidir.
Diğer siyasi partiler de gelecek seçimlerdeki ittifakları değil çocuklarımızın geleceğini düşünerek terörle mücadeleye destek vermeleri gerekmektedir."